Morgan Stanley Yatırım Otoritesi, bu on yılın galibinin gelişmekte olan pazar payları olacağını öngördü. ABD piyasalarına kıyasla gelişmekte olan ülkelere yönelik olumlu beklentiler artıyor.
Morgan Stanley Yatırım İdaresi Birimi Gelişen Piyasalar Araştırma Müdürü Jitania Kandhari, gelişmekte olan piyasa hisse senetlerinin cazip değerlemelere sahip olduğunu ve Hindistan gibi ülkelerin ABD’den daha iyi büyüyeceğini tahmin etti.
Merkez Bankalarının agresif faiz artırımları sona erecek
Her 10 yılda bir pazarın yeni bir liderinin çıktığını belirten Kandhari, “2010’larda bu lider ABD borsası ve büyük teknoloji şirketleriydi. Önümüzdeki 10 yılın başkanları gelişen borsa Borsaları olabilir.”
Söz konusu varlık sınıfı bu yıla güçlü bir başlangıç yaptı. MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi yüzde 8.6 yükseldi. ABD’de kıyaslama endeksi yüzde 4,7 arttı. Bu yükselişte Çin’in Sıfır Kovid politikasından vazgeçmesi ve Merkez Bankalarının agresif faiz artışlarına son verecek yatırımcı konumlandırması etkili oldu.
ABD için beklenti nedir?
Kandhari, büyüme açığının varlık sınıfındaki ralliyi tetikleyeceğini belirtti.
Gelişmekte olan ekonomilerin 2023 ve 2024’te sırasıyla yüzde 4,1 ve yüzde 4,4 büyümesi bekleniyor. ABD için beklenti sırasıyla yüzde 0,5 ve yüzde 1,2.
Bank of America’nın EPFR Global verilerine dayalı raporuna göre, Çin’in açılmasıyla birlikte gelişmekte olan ülke tahvil ve borsalarında 18 Ocak’ta sona eren haftada 12,7 milyar dolarlık rekor giriş yaşandı. ABD hisse senetlerinden 5,8 milyar dolar çıkış
Bazı ülkeler bundan yararlanıyor.
Gelişmekte olan pazarlar arasında seçici olunması gerektiğini belirten Kandhari, “Hindistan favorilerden biri. Çin’in işine gelmeyen her şey Hindistan’ın lehine görünüyor. Ülkenin nüfusu artıyor ve Çin’den daha düşük borcu var.
“Çin, tedarik zincirinde bölünmeye neden olan ‘deglobalizasyon’ fırtınasının ön saflarında yer alırken, Endonezya, Tayland, Vietnam ve Meksika gibi diğer gelişmekte olan pazarlar bundan yararlanıyor.”
Ekonomik büyümeyi tetikleyecek
Kandhari, tedarik zincirlerinde Çin’den uzaklaşmanın diğer ülkelerdeki üretim kapasitesini harekete geçirdiğini ve bunun da ekonomik büyümeyi tetikleyeceğini belirtti.
Ancak her ülkede işlerin iyi gitmeyebileceğini ifade eden Kandhari, “Gana, Sri Lanka veya Pajistan’da bir fırtınanın gelişmekte olan ülkeler üzerinde orantısız bir etkisi olmaz. Eskiye göre daha az risk olduğunu düşünüyorum. daha riskli ama bu ülkeler küresel büyümenin yüzde 3’ünden fazlasını oluşturuyor. daha azını oluşturuyor” dedi.
